Elimizde senaryoya dönüştüreceğimiz bir film öykümüz var. Logline yazıp
öykünün ne kadar çalıştığını test ettik. Tretman ve senaryo aşamasına geçmeden
önce yapmamız gereken en önemli şey; karakter ağımızın çalışıp çalışmadığını
kontrol etmek.
Senaristlerin sık yaptığı hatalardan biri şudur; karakterleri birbiriyle
ilişki kurmadan yaratmak. Elinizde çok başarılı bir kahraman ve çok başarılı
bir düşman olabilir. Peki ama bu kahraman ve düşman birbirine uygun mu?
Birbiriyle çatıştıklarında yeterince iyi bir seyirlik sunabilecekler mi?
Batman Dark Knight’taki Joker çok iyi bir düşmandır. Belki de bugüne dek
yazılmış en iyi düşmandır. Çılgındır, öngörülemezdir, acımasızdır, alamet-i
farikası olan ikonik bir maskı vardır, anarşisttir, kahramanın en zayıf
noktalarına çok başarılı saldırılar düzenler. Sherlock Holmes bugüne dek
yazılmış en iyi kahramanlardan biridir. Yüzlerce kopyası yazılmış ve
türetilmiştir (House M.D, The Mentalist, Monk, Behzat Ç.,) Zekidir,
şüphecidir, ayrıntıcıdır, kültürlüdür, iyi bir dövüşçüdür, boksördür, eskrim
dersleri almıştır. Peki Sherlock Holmes Joker’le çatıştığında ortaya iyi bir
seyirlik çıkar mıydı? Muhtemelen hayır. Joker, Batman ile çatıştığında tüm
hünerini sergilemektedir. Çünkü Batman ve Joker amaçları ve motivasyonları
yüzünden çatışan iki karakterdir. Her ikisinin de Gotham şehri üzerine planları
vardır. Biri şehri daha kanuna uygun bir hale getirmek istemekte, diğeri şehri
kaosun merkezi haline getirmek istemektedir. Bu yüzden çatışmaları harikadır.
Karakterler, karakter ağı göz önünde bulundurularak geliştirilmişlerdir.
Kahraman ve Düşman aynı amaç için harekete geçmiyorsa birbirlerine uygun
değildirler. DareDevil’in tek amacı Hell’s Kitchen’ı yaşanılabilir bir
yer haline getirmektir. Düşmanı Wilson Fisk’in de amacı aynıdır. O da doğup
büyüdüğü, “ev kira semt bizim” mottosuyla sahip çıktığı bu semti yaşanılabilir
bir yere dönüştürmek istemektedir. Fakat yöntemleri farklıdır. Bu da
çatışmalarına sebep olur.
Karakter ağındaki karakterlerin ortak noktası “kahramanın amacı”dır. Hepsi
kahramanın amacı doğrultusunda konumlanırlar. Karakterlerimizi “karakter ağı”nı
göz önünde bulundurarak geliştirmeye çalışalım.
Karakter Ağı:
Kahraman
Düşman
Dost
Dost Görünümlü Düşman
Düşman Görünümlü Dost
KAHRAMAN (Protagonist)
Karakter ağının en önemli taşı; kahramandır. (Protagonist) Karakter ağını
satranca benzetirsek, kahraman sizin şahınızdır. Kahraman sıradan biri
olmamalıdır. Seyircilerin kendilerinden bir şeyler bulduğu, “tıpkı benim gibi”
dedikleri bazı özellikleri olmalı fakat temelde ilginç biri olmalı.
Kahramanınızı diğer karakterlerden ayırt eden alamet-i farikaları olmalı.
İlginç olmayan bir karakter doksan dakika boyunca seyircinin ilgisini diri
tutamaz.
Motivasyon / Amaç
Kahramanı eyleme geçiren motivasyon ile Düşmanı eyleme geçiren motivasyon
aynı olmalıdır. Kahramanın motivasyonu o kadar güçlü olmalıdır ki doksan dakika
boyunca bu motivasyondan hiç şaşmamalı ve öykü soluksuz ilerlemeli. Türk
dizileri şu sıralar yüz kırk dakikalık sürelere dayandığı için, senaristler
kahramanlarına, kahramanın ana motivasyonuyla hiç ilgisi olmayan dolgu sahneler
yazmak zorunda kalıyorlar. Bu da seyircinin başka kanala geçmesine sebep
oluyor. Kahramanınızın ana motivasyonu babasının intikamını almak ise, sırf siz
biraz vakit kazanasınız diye kahramanınız Piyer Loti’den İstanbul’u seyretmeye
gidemez. Kahraman amacından saptığı anda hikayeniz ölür, seyirci bütün ilgisini
kaybeder.
Yazdığınız hikayeye ve kahramanınıza bu doğrultuda tekrar bir göz atın;
hikaye boyunca kahramanınızın amacından, temel motivasyonundan uzaklaştığı
yerler var mı? Varsa hemen çıkarın.
Gizem
Gizem seyircinin ilgisini diri tutan en önemli şeylerden biridir. Öykünün
gizem barındırması yetmez. Kahramanınız da gizemli olmalıdır. Kahramanınız,
diğer karakterlerden ve seyirciden bir şey saklamaktadır. Seyirci, kahramanın
ne gizlediğini merak eder ve hikaye boyunca bu gizemi çözmeye çalışır. Bu da
seyircinin tüm ilgisinin kahraman üzerinde olmasını sağlar.
Hikayenize göz atın, kahramanınızın gizemli bir tarafı var mı? Yoksa neden
eklemiyorsunuz?
Baskı ve Seçim
Kahraman, öykü boyunca yoğun baskı altında olmalıdır. Ve yoğun baskı
altında iken yaptığı seçimler onun gerçek kimliğini ortaya çıkarmalıdır.
Batman / The Dark Knight filminde Joker Batman’in maskesini çıkarıp
kimliğini ifşa etmeye zorlar. Aksi halde her gün yeni insanlar öldürecektir.
Batman başta bu baskıya direnir, fakat hikaye ilerledikçe bu baskının altında
kalamadığını fark eder. Çünkü Batman’in mottosu Gotham şehri insanlarına yardım
etmektir. İnsanların ölümüne sebep olmak omuzlarında taşıyamayacağı kadar ağır
bir yüktür. Batman Alfred’e “Bugün Batman’in ne yapmayacağını öğrendim, buna
dayanamaz” der ve kimliğini ifşa etmeye karar verir.
Bir başka örnek: Spiderman filminde Peter Parker bir pizzacıda
çalışmaktadır. Pizzaları zamanında teslim edemeyeceğini anlayınca Örümcek Adam
olarak götürmeye karar verir. Çünkü o paraya çok ihtiyacı vardır. Parasızlık
Peter Parker üzerinde ciddi bir baskı yaratmaktadır. Bu yüzden işe çok ihtiyacı
vardır. Fakat yolda onu bir sürpriz beklemektedir. Kamyon, yolda top oynayan
iki çocuğu ezmek üzeredir. Peter Parker’ın bir seçim yapması gerekmektedir;
parasızlık baskısına boyun eğip pizzayı mı teslim edecektir yoksa çocukların
hayatını mı kurtaracaktır. Peter Parker pizzayı bir kenara bırakır ve
çocukların hayatını kurtarır. Baskı altında yaptığı seçim kahramanın gerçek
kimliğini ortaya koyar.
Gelişim / Dönüşüm
Kahraman film boyunca düşmanla (antagonist) mücadele eder. İyi bir düşman,
Kahramanın zayıf yönlerine çok iyi saldırılar düzenleyen düşmandır. Bu sayede
Kahraman kendi zayıf yönlerini öğrenir ve bunu geliştirmeye çalışır. Hikayemiz
bittiğinde kahramanımız değişmiş ve gelişmiştir.
Ghost In the Shell filminde Major (Binbaşı) korkunç bir kazadan kurtarılmış
genç bir kadındır. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır ve tek bildiği
bir ameliyat masasında uyandığı, bir doktorun ona kurtarıldığını söylediğidir.
Vücudu kurtarılamayan genç kadına dünyanın en tehlikeli suçlularını durdurması
için yepyeni bir makine vücut yapılır. Binbaşı kendisini terörizmle mücadeleye
adamıştır ve bu konuda çok başarılıdır. Yeni bir düşmanla yüzleşmeye
hazırlanırken kendisine yalan söylendiğini, hayatının kurtarılmadığını,
çalındığını öğrenir. Geçmişini geri kazanmak için yeni bir mücadeleye girişme
zamanı gelmiştir… Film bittiğinde Binbaşı artık eski Binbaşı değildir. Gelişmiş,
değişmiştir.
Film öykünüzü gözden geçirin. Sonunda karakteriniz gelişiyor veya değişiyor
mu?
Empati
Kahraman her zaman toplumun onayladığı davranışlar sergilemez. Bazen
toplumun asla kabul etmeyeceği şeyler de yapabilir. Peki ama seyirci kahramanın
bu davranışlarını kabul edecek mi? Televizyona iş yapan senaristlerin, yapımcı
ve televizyonların drama kurullarıyla üzerinde en çok tartıştığı konulardan
biri de budur. Senaristler, kahramana toplumun onaylayamayacağı bir eylem
yaptırırlar ve anında telefonlar çalar “ama canım seyirci bu durumu kabul etmez
ki, ayağımıza sıkıyorsun…”
Tabi ki yanlış…
Seyirciye kahramanınızın neden böyle davrandığını anlatırsanız durumu
anlayacaktır. Kahramanın davranışını onaylamayacak ama durumu anlayışla
karşılayacaktır. Bunun için de kahramanınızın empati kurulabilir bir kahraman
olması gerekir.
Vince Gillian, Breaking Bad’i̇ yazmaya başlamadan önce bir arkadaşına konuyu
kısaca aktardığını ve arkadaşından şu tepkiyi aldığını söyler; “Deli misin,
insanlar uyuşturucu satan bir insanın hikayesini izler mi?” Ne kadar tanıdık
bir tepki değil mi? Gillian tabi ki arkadaşını dinlemedi ve Breaking Bad’i
yazdı ve dizi kült bir diziye dönüştü. Peki herkesin tutmaz dediği dizi neden
tuttu? Çünkü Walter White seyircinin çok iyi empati kurabildiği bir karakterdi.
Seyirci onun neden uyuşturucu satmak zorunda kaldığını çok iyi anlıyordu.
Diziyi bu yüzden izledi.
“Bir lisede çalışan Walter White, kendi halinde başarılı bir kimya
öğretmenidir. Öğretmenlikten arta kalan zamanlarda ise bir oto yıkamacıda araba
yıkamakta, ailesinin getirdiği maddi zorlukların üstesinden gelmeye
çalışmaktadır. Nefes alış verişinde ve vücudunda hissettiği bazı rahatsızlıklar
sonucu doktora görünür ve Akciğer Kanseri olduğunu öğrenir. Ölüm ve ailesini
geride bırakma düşüncesi Walter White’ı derin düşüncelere iter.
Bir gün bir polis olan bacanağı Hank’e birkaç saat eşlik etmek için
gezintiye çıkarlar. O sırada bir uyuşturucu baskına denk gelirler ve Walter,
eski bir öğrencisi olan Jesse Pinkman’ın kaçtığını görür. Ortada dönen büyük
bir para olduğunu anlayan Walter, Jessie’yi ele vermez ve ertesi gün onunla
konuşmaya gider. Ölümün getirdiği derin düşüncelerle Jesse’ye bir teklif yapar.
Ailesini geride parasız ve yardıma muhtaç bırakmak istemeyen Walter, kimya
bilgisiyle sentetik bir uyuşturucu olan meth üretecektir.”
Romantik İlgi
Kahramanın duygusal veya cinsel ilgisini yönelttiği karakterdir. Kahramanın
motivasyonu, amacı romantik karakterin ilgisini çekmek ve onunla birlikte
olmaya çalışmaktır.
2.DÜŞMAN
Düşman, kahraman’la aynı amaca aynı motivasyona sahip kişidir. Bu yüzden de
kahramanın amacına ulaşmasını engelleyen kişidir. Kahramana tekrar ve tekrar
saldırır ve onun kendi benliğini, sınırlarını keşfetmesini sağlar. Kahraman,
düşmanın saldırıları sayesinde gelişir ve değişir. Kahraman ve Düşman
çatıştıkça filmin öyküsü büyür, ilerler. Düşmanınızı kahramanınızdan daha
güçsüz biri olarak yazma gafletine düşmeyin. Düşman ne kadar güçlüyse
kahramanınız o kadar mücadele etmek zorundadır. Bu yüzden düşman kahramandan
çok daha güçlü olmalıdır.
Senaristlerin sıklıkla yaptıkları hatalardan biri de yazdıkları Kahramanı
çok sevmeleri fakat Düşmanı sevmemeleridir. Oysa Düşmanı çok sevmeli hatta ona
aşık olmalısınız. Düşmanı ne kadar iyi yazarsanız kahramanınız da o kadar iyi
ortaya çıkar. Özellikle aksiyon senaryolarında planı yapan düşmandır. Kahraman
reaktiftir, tepkiseldir.
Düşman amacı doğrultusunda kahramanınıza benzer, onları ayıran şey temsil
ettikleri değerlerdir. Kahraman ve düşmanın değerleri birbirine taban tabana
zıttır.
DOST
Dost, kahramanın amacına yönelik hareket eden ve kahramana yardım eden
kişidir. Bazen mentor olarak da görünebilir. Karate Kit’te Usta Miyagi
dosttur. Amacını gerçekleştirmesi için Daniel’e yardım eder.
DOST GÖRÜNÜMLÜ DÜŞMAN
Dost görünümlü düşman, kahramanın amacı doğrultusunda hareket ediyormuş
gibi davranır ama aslında onun düşmanıdır.
Line of Duty dizisinde Dedektif Cottan, Dedektif Steve Arnott’a
teşkilattaki yozlaşmış polisleri bulmasında yardım ediyormuş gibi davranır ama
aslında tek yaptığı soruşturmayı karartmak ve Arnott’un işini yapmasına engel
olmaktır.
DÜŞMAN GÖRÜNÜMLÜ DOST
Kahramanın amacına ulaşmasına engelmiş gibi görünse de aslında düşman değildir. İlk başlarda düşmanca davranır sonradan dost olduğu ortaya çıkar.
(Bu yazı daha önce Rabarba dergisinde yayınlandı)